güzide Yülek'in meşhur
tasarımcı Erdem Moralıoğlu ile yaptığı ve samsun escort Hürriyet Look'ta yayınlanan röportajı hayli
sevdik . Pudra.com gibi
Erdem Moralıoğlu'nu yakından tanımamızı sağlayan bu röportajı sizlerle
paylaşmak istedik. Adını verdiği markasının geçmişi doğrusu
fazla eskimiş
değil, yalnız
altı yıl öncesine dayanıyor. Lakin onun ayrımlı olduğunu keşfetmesi, hanımların
da şunu anlaması hayli
uzun sürmemiş. Türk bir baba ile Ingiliz bir annenin oğlu gibi
dünyaya gelecek
Erdem Moralıoğlu, bir yanıyla Kanadalı, öteki
yanıyla Türk, bir tarafıyla Ingiliz… üç ülkenin de onun göre
diger bir önemi var. Erdem, bugün Hollywood aktristlerinin, first lady’lerin, kraliyet ailesinin seçenek
ettiği ilk isimler arasında. Modanın duygulu
prensi ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şöhretle ilgilenmediğini, güçlü, kendinden emniyetli ve nefis
hatunları
giydirmeyi sevdiğini öğrendik. Dahası röportajımızda…-tasarım yapmaya başladığınız ilk günden bugüne değin hazırladığınız koleksiyonlarda sizleri siz gören asıl nokta nedir?modern ama el yapımı parçaları tasarlama fikrini seviyorum; el yapımı dantel ya da nakış gibi. Bilhassa
modern ve eskiyi bir arada kazara buluşturan kombinasyonlara bayılıyorum.-koleksiyonunuza son dokunuşu ne ile koyarsınız?tasarımlarımın hakiki kadınlar üstünde
ömür
bulmasını seviyorum.-erdem hatunu çiçekli de giyse, kelebekli de hep hüzünlü görünüyor, neden?drama fikrinden hoşlanıyorum.-erkek çocukları göre
“anne”, hayatlarında mühim bir “idol”. Sadece bayan
stili
ve yaratıcılık kelime
konusu olduğunda bey modacılar ilhamı genelde annelerinden ya da en yakınındaki kadınlardan alıyorlar. Erkeklerin hayalinizdeki Erdem kadını, anneniz mi?bir ilham perim yok. Annem modaya olan merakımı desteklerdi ama tıpkı annem olarak
güçlü, bağımsız ve feminen Erdem hatunu nedeniyle
tasarım yapıyorum.-gözlerinizi yumduğunuzda annenizi ve babanızı hangi fotoğraf karesi gibi
hatırlıyorsunuz. Neredeler, üzerlerinde neler var, ne ton
vs.onları mutfakta bize tüketmek
yaparken hatırlıyorum.-yanlarında staj yaptığınız Diane Von Furstenberg ve Vivienne Westwood’dan hiçbirzaman etkilenmemeyi nasıl başardınız? , erkeklerin fırfırlı, dantelli, ipekli, satenli tarzınız Furstenberg dek minimal, Westwood dek
deli ve fütiristik tasarımlardan fazla uzak?her tasarımcı şahsi stiline sahiptir; her ikisinden de fazla ne öğrendim ama hep şahsıma
özgü bir tarzım vardı. -sizin tasarımlarınız bayanların
gözünde istek nesnesi, ya erkeklerin gözünüzde?kıyafet, onu giyenin bir uzantısıdır. Tasarımlarım şahsi
ritmine gore hareket yapan
güçlü, bağımsız hatunu temsil ediyor.-bir yanınız Türk, bir yanınız Ingiliz, bir tarafınızla da Kanadalısınız. Biz Türkler basında bahsederken sizlerden Türk asıllı, Ingilizler de Ingiliz gibi
yazıyor. Kanada’da yetişip büyüdüğünüz nedeniyle de Kanada sizlerle
gurur duyuyor. öyleyse
siz kendini
nereye ait hissediyorsunuz?her birinin benim göre
diger bir yeri vardır. Türkiye benim kökenim, Kanada çocukluğum, Londra ise tasarımcı bulunduqum yer ve evim.- Türkiye’yi ne dek
ve nasıl tanıyorsunuz? Mesela
babanız sizi Türkiye’yi nasıl anlatırdı ya da anlatır mıydı? Türkiye’yi ne dek tanıyorsunuz?türkiye’nin kültürü hayli
renkli. çocukluk dönemlerimde Samsun ve Türkiye’nin doğusundaki akrabalarımıza yaptığımız ziyaretler olurdu. Hayli
spesiyal
hissederdim. Türkiye’ye uzun zamandır gelmiyorum ama tabii ki ailem orada yaşadığı göre
bağlarım kopmadı.-moda dünyası, eleştirmenler sizi pek hayli
tanımlamalar yakıştırıyor. Mesela
“londra’nın Christian Lacroix’ı” gibi… Bu hoşunuza gidiyor mu? Erkeklerin kendinize yakıştırdığınız bir tanım var mı? Sizce Londra’nın değil tip
dünyasının Lacroix’ı ne vakit olursunuz? Sana bu sıfatı ne vakit
yakıştıracaklarını düşünüyorsunuz?tanımlamalarla ilgilenmiyorum. Ama Christian Lacroix ile karşılaştırılmak tabii ki tam bir iltifat.-tasarımlarınızla ödüller de aldınız. Kazanmak istediğiniz, gönlünüzden geçen asıl ödül nedir?işiniz göre
ihtiram görmek harika. şu an bulunduqum yerden gerçekten memnunum.-kadın tasarımcı mı, bey tasarımcı mı hanımların
dilinden yine de iyi anlıyor?bu hayli
zor bir soru. Tasarımcıya ve kadına bağlı.-dünyanın pek hayli
yönünde coklu
tasarımcı var. Hepsinin de hedefi tabii ki dünyaca meşhur
bir tasarımcı olmak. Siz, 7 yaş ilk tasarımınızı yaptığınızda bu düşleri kurar mıydınız?asla meşhur
olmayı önemsemiyordum. mühim olan her dönem kıyafetlerdi. Tip
tasarımcılığı bildiğim tek şey.-bugün dünyaca ünlü, hakkından övgüyle bahsedilen bir tasarımcı gibi
şöhreti, hangi tasarıma benzetirsiniz?gerçekten şöhretle ilgilenmiyorum.-sizin elbiselerinizi Hollywood’un ışıltılı yıldızları da giyiyor, siyaset benzer ağırbaşlı
bir arenanın dünyaca meşhur
kimliği de. Bir tarafta ışıltılı bir dünya, öteki
yanda sert kuralların olduğu politika aynı bir alandaki kadınlar tasarımlarınızda hangi noktada buluşuyor ki sizleri seçiyorlar?bu bayanların
tümünde Erdem kadınlarının özellikleri görülüyor; güçlü, havalı ve kendinden emin.-ödüllü bir modacısınız evet, yetenekli ve yaratıcısınız şuna
da evet. Ama meşhur
bulunmak hele de dünyaca meşhur
bulunmak diger bir case. Keira Knightley, Gwyneth Paltrow ya da Michelle Obama, dünyanın gözünün üstünde
olduğu meşhur
xanim isimler erkeklerin tasarımlarınızı giymeseydi gene
de bu dek meşhur
bir tasarımcı olacağınızı düşünür müydünüz? Bu meşhur
isimlerin erkeklerin şöhretinizde ne dek payı olduğunu düşünüyorsunuz?bu kişilerin kıyafetlerini seçmeleri gururumu okşuyor. , hepsi fazla tatlı kadınlar.-bir tasarımcı-modacı gibi
kırmızı halının olmazsa imkansız
stil
kuralları sizce nedir? Zaten siyasetçi bir xanim ya da first lady sizce nasıl giyinmeli?kendinden güvenli olan herkesin giyinmesi gerektiği gibi.- Siz hatunları
giydiriyorsunuz ama beyleri kim giydiriyor? Gündelik
ve spesiyal
günler nedeniyle
nerelerden alışveriş eder, kimlerden giyinirsiniz? En fazla ziyaret yaptığınız mağazalar hangileri? Kendinize en hayli ne satın alırsınız?yves-saint Laurent’i beğeniyorum. Başka
gözlerim hayli bozuk olduğu göre
hep Cutler and Gross gözlüklerimi takarım.-dekorasyona ilginiz var mı? Evinizin ya da yaşadığınız mekanın, çalışma ortamınızın dekorasyonu nasıl? Içinizi rahatlatan, huzur verici objeler neler?birçok herneyi biriktiriyorum ama bilhassa
kitaplara tapıyorum. Onlar bizleri
kolay
ve mesut hissettiriyor.-vintage, street fashion, fast fashion ile interesan
ne düşünüyorsunuz? hiç bir ne düşünmüyorum.-sizce giyinmek mi zor, soyunmak mı?kimin nedeniyle
giyindiğiniz ve kimin göre
soyunduğunuza bağlı.güzide Yülek